3 Nisan 2014 Perşembe

Işıyan güllerine takıldı ayaklarım
Karşımda alev alev duran kirpiklerinin
Kapattın yüreğimi karanlık evlerine
Bana kim olduğunu soran kirpiklerinin
Yakamoz güzeliydi deryada bakışların
Akdeniz gözlerinin damlasıydı o akşam
Öyle masum ve titrek bir yanılgıydın ki sen
Saçların gariplerin rüyasıydı o akşam
Yağmurdun, gülümsedin çorak topraklarıma
Tebessümün göklerin cilasıydı o akşam
Bir anda kelepçeli buldum bileklerimi
Varlığın gurbetimin cilasıydı o akşam
Dağları birer birer devirip sana gelmek
Gönlümün en ateşli duasıydı o akşam
Dolunay saatleri yaşadım yollarında
Yüzün sanki sonsuzluk şuasıydı o akşam
Aldandım bulutlara uzanan ellerine
Bu sevda ömrümün son sevdasıydı o akşam
Oysa anlayamadım ıstırap olduğunu
İçimde bir heyüla, bir serap olduğunu
Her lahza çöktüğünü ve harap olduğunu
Bilemedim ne deniz, ne mehtap olduğunu
Meğer kalbin kalbimin belasıydı o akşam
Aldandım o esrarlı, ağlayan pençesine
Ruhumu yumak yumak saran kirpiklerinin
İsyanımı bıraktım kırık penceresine
Şimdilerde boynumu vuran kirpiklerinin
                                                      Nurullah GENÇ / O AKŞAM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder